Nihayet köyün birinden bir kız tavsiye etmişler adam kızı görmeye gitmis, ne yapip edip kızla samanlikta bulusmus, konuşurlarken lafin arasinda çıkarıp göstermiş kıza:
- "Bunun adını biliyor musun?" diye sormuş,
kız:
- "Penis" demiş.
Adam kızı begenmemis. Zaman içinde birçok köylerde,birçok kızlar tavsiye etmisler adama, adam ayni şekilde görüşüp sormuş
- "Bunun adı nedir?" diye bütün kızlarda bilmiş adini.
Aradığı türden bir kız bulamayacağını anlayan adam tam evlenme fikrinden vazgeçeceği zaman bir kız daha tavsiye etmişler.kızın yasadığı köye giden adam, kızı bir bahane ile kömürlüğe indirmiş, lafin arasinda penisini çıkartıp
- "Bu nedir?" diye sormuş. kız adamın penisini eline alıp biraz inceledikten sonra
- "Düdüük" demiş. Bunun üzerine aradigi kızı buldugunu düşünen adam formaliteleri tamamladiktan sonra bu kızla evlenmiş. Aradan yillar geçmiş, bu çiftin çocukları olmuş, çocuklar büyümüş torunları olmuş, evliliklerinin otuzbeşinci yıllarını kutlarken adamın aklina tanıştıklarında yaşadıkları olay gelmiş ve gevrek gevrek gülerek karısını dürtmüş :
- "Hatırlıyormusun hanım, bundan seneler önce sana kömürlükte birşey göstermiştimde, düdük demiştin, nerden aklına geldi o ?" deyince
Kadın kikirdeyerek :
-"Onu bilmeyecek ne var senden iki gün önce komşumuzun oğlu seninkine benzer birşey gösterdi de ne olduğunu bilemedimdi, o da zurna demişti. Seninkine baktim, onunki zurna ise seninki de ancak düdük olur diye düşündüm.!!!!!"